İletişimdeki kadınlar: Shiseido'dan Francesca Forfori ile röportaj
Reşit olmak, hem bir kişi hem de bir marka için ve bu özel durumda bizim için kesinlikle önemli bir dönüm noktasıdır.
Kadın 18 yaşına geldiğinde, iletişim alanında çalışan kadınlara odaklanan bir Kadın Güçlendirme projesi başlatmaya karar verdik.
Shiseido Makyaj Marka Müdürü Francesca Forfori, bizim için 5 önemli soruyu yanıtlayarak, kadınların günden güne fark yaratmasını sağlayan benzersiz ve özel özellikleri keşfetmenin önemini anlattı.
1. İş dünyasında "kadın olmak" nasıl bir şey?
Bugün iş dünyasında kadın olmak artık buna hazır olduğunuzu göstermek değil, bizi en çok çağrıştıran özelliğin sorumluluğunu almaktır: Üreten gücümüz, farklılıkları hoş karşılama ve onları geleceği kirleten bir vizyona dönüştürme yeteneğimiz. projeler.
Ayrıca bakınız
2. 18 yaşında sizin için "kadınların güçlendirilmesi" neydi?
18 yaşımda “Kadınları güçlendirme” cesaretim ve kalıpların ötesine geçme, yeni yollara cesaret etme, farklı bağlamları bilme arzusuna inanma, büyüme uyarıcılarını memnuniyetle karşılama ve sırama yeni uyarıcılar getirme arzusuydu.
3. Bugün "kadınların güçlendirilmesi" ile ilişkilendirdiğiniz üç kelime
Fırsat, özgürlük, farkındalık. Her durumu evrimsel bir bağlama açılan yeni bir kapı olarak deneyimleme fırsatı; planların ve yargıların ötesinde kendin olma özgürlüğü; benzersiz olmanın ve en küçük günlük seçimlerden başlayarak küçük yolumuzda bir fark yaratabilmenin farkındalığı.
4. 18 yaşındaki size ne önerirsiniz?
Bugün altı yaşındaki bir kıza da kendine inanmasını, keşfedilmemiş ufuklar hayal etmesini, deney yapmasını tavsiye ederim çünkü başarısızlıklar bile eşsizliğimizi ve güzelliğimizi kanıtlamak için önemli adımlardır. Ve kadınlığımızın ve yaratma yeteneğimizin harika bir göstergesi olarak kırılganlıkları memnuniyetle karşılamak.
5. Bugün kadınların güçlendirilmesi hakkında konuşmaya ne kadar ihtiyaç var ve ne yapılmalı?
Bence kişinin yollarını, zorluklarını paylaşmaya ihtiyacı var ve - neden olmasın? - başarıları. Çünkü her zaman kırılganlığımızın arkasına saklanmak yapıcı değildir, gücün tipik erkek tezahürlerinin arkasına saklanmak da değildir. Gücümüz, birlik olma, paylaşma, tam olarak orada olma, kendimizi bütünüyle gösterebilme ve her zaman kendimize nasıl gelişebileceğimizi ve nasıl bir fark yaratabileceğimizi sorgulama ve sorma izni verecek eleştirel ruha sahip olabilme yeteneğimizdir, hem özelde hem de profesyonelde, patronumuzla olduğu gibi arkadaşlarla da. Bizi temsil eden tüm kadınlıkla, korkusuzca Athena, rasyonel, Demeter, anne, Venüs, baştan çıkarıcı, Artemis, savaşçı olarak yüzümüzü giydiriyor. Çünkü farklı yüzlerimiz var ve onları hayatımızın çeşitli anlarının sahnesine farkındalık ve hatta bir ironi dokunuşu ile getirmek en büyük fırsatımız.
